Merhaba, ben İrem. İzmir’de üniversiteye gidiyorum ve kendimi VIP olarak tanımlayabilirim. Neden mi? Çünkü hayatım, sıradan bir üniversite öğrencisinin hayatından biraz farklı. Şimdi size 1000 kelime ile hayatımın bir kesitini anlatmak istiyorum.
İzmir, benim doğup büyüdüğüm yer. Denizi, güneşi ve insanlarıyla bana her zaman huzur verir. Üniversiteye başladığımda, İstanbul veya Ankara gibi büyük şehirlere gitmeyi düşünmüştüm ama İzmir’in tadını çıkarmaya karar verdim. Burada hem okuyup, hem de hayatın tadını çıkarabiliyorum. Üniversitemde İşletme okuyorum, ailemin işleri için biraz işin içine girmek istedim. Ama bu sadece okulla sınırlı değil, hayatın içinde yer almak, çeşitli sosyal aktivitelere katılmak, farklı insanlarla tanışmak da benim için çok önemli.
Her sabah uyandığımda, ilk işim kahvemi almak olur. İzmir’in sokakları sabahları bile cıvıl cıvıl, Ege’nin o mis gibi havası içime dolarken, kendimi bir başka hissettiğim doğrudur. Üniversiteye giderken, genellikle sahilden yürürüm. Denizin mavisine dalıp, o anın tadını çıkarırım. Derslerim yoğun geçse de, boş zamanlarımı değerlendirmeyi çok iyi bilirim. Kütüphanede, arkadaşlarımla birlikte çalışırken bile, aralarda bir çay molası verip, sohbet ederiz. Bu, hem stres atmak hem de arkadaşlıkları pekiştirmek için mükemmel bir yol.
Sosyal hayatım da bir o kadar aktif. Hafta sonları genellikle bir organizasyon, konser ya da parti vardır. İzmir, kültürel etkinlikler konusunda çok zengin bir şehir. Bir gün rock konserinde, diğer gün bir tiyatro oyununda bulabilirsiniz beni. VIP demek belki de bu; her fırsatı değerlendirip, hayatın her anını doyasıya yaşamak demek. Tabii ki bu aktivitelerin yanında, modaya ve bakıma da çok önem veririm. Her zaman şık ve bakımlı olmaya çalışırım. Özellikle özel günlerde, kıyafet seçimim ve makyajım dikkat çeker.
Arkadaş çevrem geniş ve çeşitli. Her birinden öğrendiğim bir şeyler var. Kimiyle iş dünyası hakkında fikir alışverişinde bulunuruz, kimiyle sanat ve müzik sohbetleri yaparız. Bu çeşitlilik bana çok şey katıyor. Üniversite hayatı sadece eğitim değil, insan tanımak, kültürleri keşfetmek ve kendini geliştirmek için büyük bir fırsat. Ben de bu fırsatı sonuna kadar kullanıyorum.
Ailem İzmir’de yaşıyor, onlarla aram çok iyi. Hafta sonları ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Annemle yemek yaparız, babamla iş konuşuruz. Onların destekleri ve tecrübeleri benim için çok değerli. Tabii ki ailem dışında, kendi sosyal çevrem de var. İzmir’in en güzel mekanlarında arkadaşlarımla buluşur, sohbet ederiz. Bu sohbetler bazen hayatın anlamı üzerine, bazen de sadece gündelik olaylar üzerine olur.
Boş zamanlarımda da kendimi geliştirmeye çalışırım. Dil kurslarına giderim, çünkü İngilizce ve birkaç Avrupa dilini öğrenmek istiyorum. Ayrıca, yoga ve pilates yaparak hem bedenimi, hem de zihnimi dinç tutarım. Spor, bana zihinsel dinginlik sağlıyor, bu da okul ve sosyal hayatımın stresini azaltmada büyük rol oynuyor.
İzmir’de yaşamanın en güzel yanlarından biri de, deniz ve doğa ile iç içe olmak. Hafta sonları kısa yürüyüşler yapar, bazen de arkadaşlarımla birlikte Alaçatı’ya kaçarım. Oranın rüzgarı ve enerjisi bambaşkadır. Bu yolculuklar, şehir yaşamının keşmekeşinden uzaklaşıp, biraz nefes almak için birebirdir.
Sonuç olarak, VIP İzmir hatunu İrem olarak hayatım, bir yandan eğitimle, bir yandan da sosyal aktivitelerle dolu. Her günüm farklı, her anım değerli. Bu şehirde yaşamanın, üniversite okumanın ve genç olmanın tadını çıkarıyorum. Hayatımın bu döneminde öğrendiklerim ve yaşadıklarım, geleceğim için büyük bir hazine. Umarım benim hikayem, sizlere de ilham verir ve hayatın her anını dolu dolu yaşamayı hatırlatır.
Bu yazı, İrem’in kendi ağzından, gerçek bir üniversite öğrencisinin hayatını anlatmaktadır. Her ne kadar belirli bir kaynak belirtilmemiş olsa da, genel İzmir yaşamı ve üniversite deneyimi üzerine bilgiler içerir.